İstanbul
18 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66820.294$

Aday olmayı düşünen kardeşlerime

25 Mart 2023, Cumartesi 13:36

Derin Gerçekler

Allah (cc) kitabında; “bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin” der. Siyaset zor saattır. Örfte “Siyaset gömleği” kanlıdır. “Siyaset meydanı” adam asılan yerdir. Adam asılan sehpaya “Siyasetgah” derler. “Siyaset etmek” -adam öldürmek- demek demektir. “Siyaseten katl” diye bir şey vardır, fetvasını da almışlar, masumu asarlar, hatta kundakdaki bebeği bile boğarlar.
Eskiden tasavvuf ehli, devlet kapısından uzak durur, durmayı tavsiye ederdi, ama “zamane sofileri“ gırtlağına kadar servet ve siyasete battılar. “Fakir, abd-i aciz” derlerdi kendilerine, zamane solcuları da “bir lokma bir hırka” ile yetinmek istiyorlar diye kızardı bunlara. Öyle ''kam'' almalıydı insan dünyadan, zevk-i sefa içinde! Oysa gerçek; bin lokma bin hırka kazanıp, onun 999’u infak etmek gerekiyordu ki, o işe şeytan katışmasın. Ve Allah'ta ona infakının karşılığı 10 katı, yüz katı, hatta 700 katı ile ihsan etsin. Sonuçta Allah yeryüzünü onlara mescid kılsın, Allah yeryüzünün bütün açlarını onlar eliyle doyursun, yeryüzünün varisi olarak Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olacaklardı.
“Nizam- alem ülküsü” böyle bir şeydi aslında. (Hak şerleri hayreyledi de, Erken uyananlardan Muhsin Yazıcıoğlu bunu gördüğü için mi, arındırıldı ve şehidlik makamına yükseldi yoksa) Aleme efendilik değil Alemin efendisi olan Allah'a kulluktan geçiyordu bu yol. Kızıl elmamız, “Ahi evran” yani “Evrensel adalet, evrensel barış ve bunun yoluyla ulaşacağız, evrensel kardeşlik”ti. Biz ahi evran duasını unuttuk. Bizi aşılmaz dağları aşacağımız vadiye götürecek olan  Zümrüt-ü Anka’mız meğer çakma, artırılmış gerçeklik ürünü kurgulanmış hologramik hayaldan başka bir şey değilmiş.

Biz dünya malı, metaı, iktidarı için koşarken Allah’ın ipini bırakmışız, Allah'ta bizim ipimizi bırakmış da haberimiz yokmuş. Bu gün deprem ve afetlerle derin uykumuzdan uyanırken, mahmur gözlerimizle gördüğümüz acı gerçek bu. Ben kendi adıma, profesyonel anlamda “devlet kapısı”na mesafeli durmayı, siyaset dışı kalmayı seçtim. Merak ediyorum, bu insanların yüzde kaçı Siyasetname, Pendname, Fütüvvetname, Emanname, Vasiyetname okumuş. Kaçı siyaset felsefesi, siyasi tarih okumuş. Benim gördüğüm bunların çoğu siyasi kavram ve kurumların bile farkında değiller. Devlet ve Hükümet, Cumhuriyetle Demokrasi, Teokrasi ile Laiklik arasındaki, ya da Laiklikle Bizantinizm ve Sekülerizm  arasındaki farkı, ilişkiyi de bilmezler.Yazının Devamı..https://www.habervakti.com/aday-olmayi-dusunen-kardeslerime

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum