İstanbul
19 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66881.695$

Dedeler ve torunlar

04 Mart 2021, Perşembe 08:42

Dede nine fark etmiyor bu konuda aslında. Dede ya da nine, aynı hayatı yaşıyoruz sonuçta. Hayatı birbirimiz için kolaylaştırıyor ve zorlaştırıyoruz. Oysa kederler paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır. Paylaşmak, almakla değil vermekle olur! Rekabet ederek ve çatışarak değil, uzlaşarak, yardımlaşarak olur.

Yaşlılar yapabilselerdi, gençler düşünebilselerdi. Olmuyor işte. Yaşlı dediklerimiz de bir zamanlar gençtiler. Onlar da o zaman aynı şeyleri yaşadılar. O gün onların babalarına, dedelerine yaptıkları bugün oğulları ve torunları kendilerine yapıyorlar. Son çeyrek yüzyıl aslında aile için tam bir felaketti. “Şehirleşme” “Medenileşme” sonucunu doğurmadı. Aslında internet icad oldu mertlik bozuldu. Otomasyon geldi aslında insana gerek kalmadı. Ulus devlet ile birlikte, Sanayi devriminin de sonuna geldik. Anne baba çalışıyor, dede nine de köye döndü. Çocuklar kreşte! Aslında dede ve nine, din, ahlak ve geleneğin en önemli aktarıcısı. Aynı zamanda merhamet ve şefkat aile içinde dede ve nineden tevarüs eder. Ama biz bu kaynağı kuruttuk. Çocuk küçükken kreşte, gündüz okulda, hafta sonu ve geceler ya bilgisayarın, ya televizyonun başında ya da ders yapıyor. Geçmişle gelecek arasındaki köprüler yıkıldı. Kreş ve okul, “değerler eğitimi” adı altında kurgulanmış bir din ve ahlak KÜLTür’ü veriyor. Orada gerçek bir din yok. Din yerine ikame edilen, ritüellere, seremonilere, sembollere ve ikonolara boğulmuş  bir KÜLT var.

Dede ve nineyi artık evde damat ya da gelin, daha da vahimi çocuklar yönetiyor. Çocukların izledikleri çizgi filmler dedenin ninenin anlattıklarından daha heyecan verici, ilgi çekici.. Müzik de var dans da hem göze, hem kulağa hitap ediyor. Ufaklık dedeye, nineye ne soracak ki,Google’da ne isterse var, namaz saatini bile dede, torununa soruyor, o internete bakıp cevap veriyor.

Üniversite hayatı deseniz, gençler tamamen ailelerinden koptu. Kız oğlan, “ekonomik özgürlüğü”ne kavuşup “mantık evlilikleri” yapmak için “seviyeli birlikte yaşam” hayallerine kimi dini alet etti, kimi İstanbul sözleşmesinin pozitif ayırımcılık tanıdığı, ailelerin nötr kalması gereken, kimilerinin “onur” kabul ettiği “yaşam tarzı” çerçevesinde “Flört yoluyla cinsel deneyim, yönelim, tecrübe” kazandı! Biz en az 3 çocuk beklerken, mevcut aileler dağıldı, birileri evlenmekten korkar oldu, devam eden evliliklerin hali ise ortada. Zaten artık kimse çocuk filan da istemiyor. Dağılan aileler ise özellikle çocuklar için tam bir felakete dönüştü. Gençler niye deist, ateist, agnostik oluyorlarmış? Ne yaptınızsa onu buluyorsunuz? Başka ne bekliyordunuz ki! Geçmişini kaybedenlerin geleneği olur mu? Dedeler ve nineler yoksa, torunlar da olmayacak.

YAZININ DEVAMI..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum