İstanbul
18 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66834.917$

Şeriat, tarikat, hakikat

14 Ekim 2020, Çarşamba 09:49
Şeriat, tarikat, hakikat

Tasavvuf inanışında beden ve dünya ile ilgili zahiri ve şer’i hükümlere şeriat veya fıkıh, kalb ruh ve ahiretle ilgili deruni hükümlere hakikat denir. Tasavvuf terimi olarak tarikat, «Allah’a ulaşmak isteyenlere mahsus adet, hal ve davranış» demektir.

Hadi bakalım, çıkalım işin içinden; laf ile aleme binlerce nizamat vermek kolay, hanemizdeki binlerce teseyyüb ne olacak? “Şeriat, tarikat yoldur varana / Hakikat, marifet andan içeru”.

Şeriat deyince mangalda kül bırakmıyorduk da geldiğimiz noktada halimiz ortada. Hayalimizdeki Şeriat bu mu idi? Hayal ettiğimiz Şeriat, meşruiyet temelinde, farklılıklarımıza rağmen barış içinde yaşayacağımız bir hukuk düzeni oluşturacaktı. Adalet, barış, hürriyet olacaktı. Herkesin malı, canı, namusu aklı-inancı ve nesli korunacaktı. Kimi çıktı Şeriat adı ile gelip malı götürdü, kimi cenneti beklemeden şimdiden huri peşinde koşmaya başladı, kimi makam sahibi olma derdine düştü, kimi kelle avcılığına çıktı.

Dağda keramet gösteren derviş, teke’den sepete sağdığı sütü, şehre getirirken, daha şehrin girişinde sütten eser kalmazmış. Şehirde para, karşı cins ve iktidar savaşı var. Bizimkiler de dergahtan çıkıp siyasete ve ticarete dalınca olan oldu. “Kadisiye ganimetleri” aklımızı başımızdan aldı. Bu işler dün de böyleydi, bugün de.. Yarın da böyle olacak. Bunun sağı-solu, Alevisi / Şiisi,  Sünnisi / Sufisi, Selefisi / Vehhabisi yok. İnsanat ve Hayvanat cephesinde yeni bir durum yok. İnsan bu meçhul. “İnsan” denen “mahluk”, bir bakarsın ekmel-i mahlukat / eşrefi mahlukat olmuş, bir bakarsın, İns’in Şeytanına dönüştürmüş, hem de Şeytanı kıskandıracak kadar Belhum adal olmuş.

Yazının Devamı

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum