Tuhaf bir akşamın ardından
12 Nisan 2021, Pazartesi 16:4910 Nisan 2021 Cumartesi akşamı Ankara'da tuhaf bir hava vardı.
Gökyüzü kızıla kesmiş, rüzgar kesilmişti. Çocukluğumun kış akşamlarından anımsadığım bir dinginlik kaplamıştı her yeri. Yine çocukluğumun kışlarından kalma bir ayazı burun deliklerimde hissediyordum. Bir de kar kokusunu…
Şair Orhan Veli'yi bahar havası mahvedermiş. Beni de biraz önce anlattığım havalar mahvediyor.
Çok derin bir “geçmişe özlem” yaşıyorum o havalarda. Sıkıştığımızda sırtımızı yaslayabildiğimiz yoksul ama çektiği çilelerle bilgeleşen, nüktedan, türkü söyleyebilen insanların bol olduğu yılları anımsarım.
Yine öyle oldu. Aklıma babamla iki saat önce yaptığımız sohbet geldi.
“Ne yapıyorsunuz” dediğimde “Annen kömbe – bir çeşit ekmek – yapıyor, ben de bana da düşer diye pişik – kedi- gibi yanında oturuyorum” demişti.
“Fazla yeme” diye uyarmıştım ama o beni dinlemeyip,“Annen yoğurt da çalmış (mayalamış). Gel bir ara götür” demişti.
Hiç vakit kaybetmedim. Annemle babamı ziyarete gittim. Vardığımda ikisini birden Kars'ın Susuz ve Ardahan'ınÇıldır ilçelerinde çekilmiş videolarını izlerken buldum. İçeri adım atar atmaz kardeşim, “İyi ki geldin, memleket videolarını izleyip ağlaşıyorlar” dedi.
Belli ki babam da bu havalardan etkilenip benim gibi geçmişe özlem duymuştu.
Videoları birlikte izledik. Babamla en kısa zamanda memlekete gitmeyi kararlaştırdık.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum